: God's Gamble : Revenge's Poisionous Game :
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesGiriş yapKayıt Ol





♦ God's Gamble yeni kadrosu ve temasıyla aktif hâle gelmiştir.

♦Toplu msn adresimiz group1062728@group sim.com dur.

♦Avatar boyutu 170x300'dür.

♦ Her üye öncelikle buraya başvurarak RP'sini puanlatmalı, daha sonra ise ırkına karar vererek rütbe seçimini yapmalıdır.

♦ Rütbe edinen üyelerimiz model seçimini yaparak karakterlerinin görünüşlerini belirleyebilirler.

♦Eğer Cadı veya Büyücü'yseniz buradan karakteriniz için bir özel yetenek sahibi olabilirsiniz


♦ Gelecek Postası


Büyücü dünyasından haberler.

♦ Ay Işığı
Vampir dünyasından haberler.

♦ Gizli Geçit
Elf dünyasından haberler.

♦ Dalgaların Fısıltısı
Aquarina Çalkalanıyor!



Ayın rol oyunu. Rol oyunu. {Isimler}

Ayın erkek rol oyuncusu. Isim - Rol oyunu.

Ayın kadın rol oyuncusu. İsim - Rol oyunu.

Ayın düşmanları. Isim & Isim - Rol oyunu.

Ayın çifti. IsimxIsim - Rol oyunu.

Ayın takımı. Isim. {link}




 







 

 Ormanda Buluşma

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
C. Xlamio Questura
V. Sınıf Atheraux
V. Sınıf Atheraux
C. Xlamio Questura


Mesaj Sayısı : 12

Ormanda Buluşma Empty
MesajKonu: Ormanda Buluşma   Ormanda Buluşma Kilitt11Perş. Tem. 07, 2011 11:19 pm

Karakterler;
Ormanda Buluşma 9490 & Ormanda Buluşma 9495
Lorelei Adorlee & C. Xlamio Questura
Zaman; Gün batımına yakın bir saat
Kurgu; -
    ''İyice anladın, değil mi?'' diye sordum bir ucundan da tanımadığım bir çocuğun tuttuğu, katlanmış kağıdı bırakmadan önce. Başıyla onayladıktan sonra içinde benimle buluşmasını istediğimi yazdığım, bir de yer ve zaman eklediğim kağıdı Lorelei'ye bir an önce götürmesi için elimi havada sallayarak basit bir işaret verdim. Arkasını çabucak dönmüş, hızlı adımlarla koridordaki öğrencilerin arasından sıyrılarak yürümeye başlamıştı. Sonunda ufacık boyu ile kalabalığın arasında kaybolduğunda izlemeyi bıraktım ve ulağımın aksi yönde ağır adımlarla ilerlemeye başladım ellerimi ceplerime sokarak.

    Okulun kapısından çıktığımda başımı gökyüzüne doğru kaldırdım. Mükemmel zamanlama. Güneş henüz gökyüzünü boyamaya başlamamıştı ancak ben ormana gidene kadar, ve Lorelei de bana katılana kadar epey vaktim vardı. Tek elimi cebimden çıkararak başımın arkasını kaşıdım sarsak bir hareketle. İlerideki ağaçlara doğru ilerliyordum, ardı görünmüyordu ve birinin kız arkadaşıyla buluşması için ideal bir yerdi.

    Sonunda bina yavaşça ufalmaya başladığında gövdeler arasında ilerlemeye henüz başlamıştım. Yerde duran pek de ince olmayan dallardan birini elime aldım ve yanından geçtiğim ağaçların gövdelerine vurmaya başladım sert darbelerle. Sonunda bundan sıkıldığımda dalı hiç güçlük çekmeden kırdım, yarısını attım ve tekrar kırdım. Bir daha yarısını attım, bir daha kırdım. İşaret parmağım uzunluğunda bir parça kalana kadar Hansel ve Gretel gibi ardımda iz bırakarak yürümüştüm. Son parçayı da omzumun üzerinden rastgele geriye doğru fırlattım.

    Bir kaç adım sonra, yeterince uzaklaştığımdan emin olduğumda yani, durdum ve etrafıma bakındım. Artık bina görünmüyordu. Sanki ormanın tam ortasındaydık, ağaç gövdeleri sonsuza kadar uzanıyormuş gibi, gözlerimin seçebildiği en uzak noktanın ilerisine doğru devam ediyordu. Yüzüme çoğunun tehlikeli bulduğu ama içten gelen gülümsememi yerleştirdim. Çok geçmeden masmavi gözleriyle, eşsiz güzellikteki sarı saçlarıyla ve şekilli vücuduyla bir kaç adım ötemde belireceğini düşünmek hoşuma gidiyordu. Bir anda aklıma daha önce üzerinde durmadığım bir soru geldi; onunla güzelliği için mi beraberdim, kişiliği için mi yoksa çoğundan daha parlak zekası için mi? Bir başka zamana erteledim bu saçmalıkları. Elime bir taş aldım, ve omzumu yasladığım ağacın gövdesine rastgele yarıklar açmaya başladım. Ne kadar süredir aynı şekilde vakit öldürdüğümü bilmiyorum, ama sonunda çok da baskın olmayan ayak seslerini duydum. Elimdeki taşın parmaklarımın arasından kayıp düşmesine izin vererek sırtımın dönük olduğu kişiye doğru çevirdim başımı. Ardından ağırlığımı ağaçtan çektim ve kıza doğru yürümeye başladım gülümseyerek. Yine, mükemmel zamanlama. Güneşin batmasına yalnızca bir kaç dakika vardı ve gökyüzü yavaş yavaş turuncu ve pembeyle karışık rengini alıyordu.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lorelei Adorlee
IV. Sınıf Aethraux
IV. Sınıf Aethraux
Lorelei Adorlee


Mesaj Sayısı : 182
Yaş : 28

Ormanda Buluşma Empty
MesajKonu: Geri: Ormanda Buluşma   Ormanda Buluşma Kilitt11Cuma Tem. 08, 2011 1:35 am


    Duvara yaslandığımda elimde tuttuğum kalın kitapları sıktım ve karşımda soru soran kıza gülümsemeye zorladım kendimi. Beynimin en aptal hücreleri bile kızın cevabını merak ettiği soruları biliyordu. Amaçsızca yürüdüğüm kalabalık koridorda göründüğümü bile sanmıyordum ki bu kızın beni nasıl fark ettiğini merak etmiyor değildim. Üstelik aradaki öğrencilere aldırmayarak adımı bağırıp durmuştu. Gözlerimi kapattım ve derin bir nefes aldım. Kız yapmak istediği iksiri anlatmaya çalışıyor, yardım istiyordu. Kendimi dinlemek için zorlamaya çalışırken bile sıkılıyordum. Kızın kulaklarıma ulaşmayı başaran birkaç kelimesini birleştirerek ne anlattığını anlamaya çalışıyordum. Bu benim için bile fazla karmaşıktı.

    En son duyduğum kelimelerin sevmek ve Daniel olduğunu düşündüğümde kızın aşk maceralarını dinlemek üzere olduğumu fark ettim. Farkında olmadan sıktığım dişlerimi serbest bırakarak bu kalabalık koridorda çekebileceğim kadar temiz hava çekmeye çalıştım. En sonunda kitaplarımı göğsüme bastırarak kıza yaklaştım. “Bak güzelim, açıkça ne istediğini söyler misin artık?” Kızın heyecanını söndüren sorumla iyi bir noktaya parmak bastığımı anlamıştım. Kız başını eğdi ve parmaklarıyla oynamaya başladı. Gözlerimi devirerek başımı salladım. Bu kız beni deli ediyordu. Derin nefes alıştırmalarından sonra “Aşk iksiri için gereken dondurulmuş Külbük yumurtasını nereden bulacağımı bilmiyorum ve senin bulabileceğini söylediler.” dedi. Şaşkınlıkla kızın yüzüne bakıyordum. Aşk iksirini yapabileceğini mi sanıyordu? Üstelik daha yumurtanın gerçek isminin Külbükül olduğunu bildiğini bile sanmıyordum. Kız büyük bir beklentiyle başını kaldırmış dudağını ısırıyordu. “Ah niyetini anladım. Daniel’a uygulamak istiyorsun. Ama bu iksir için oldukça küçüksün. Şimdi…” diyerek elimdeki kitapları kızın eline tutuşturdum. Atkuyruğu yaptığı saçını açarak dağıttım. Dizlerinin altında biten eteğini iyice çektim. Dizlerinin bir karış altında duran eteğini düzelttim ve kitaplarımı elinden aldım. “Şimdi onun yanına git ve onunla gezmek için izin iste… Yürü, yürü.” dediğimde kız yüzüme anlamamış ifadeyle bakıyordu. Elimle kışkış yaptığımda kız gülümseyerek kalabalık koridora karıştı.

    Derin bir nefes vererek arkamı döndüğümde çarpmak üzere kaldığım çocuğa patlamama ramak kalmıştı. Bu bücürler benden ne istiyordu? Düşüncelerimle içimdeki kini besliyordum ki çocuğun uzattığı kâğıtla durdum. Merak içinde kâğıdı aldığımda el yazısını tanımam için çok düşünmem gerekmiyordu. Dudaklarım yukarıya kıvrılırken çocuğun saçlarını dağıttım ve kâğıdı atması için buruşturarak eline verdim. Ormana gitmeden önce kendime bakmak için birkaç metre ilerideki tuvalete girdim. Kitaplarımı lavabonun yanına bıraktım. Aynanın karşına geçerek dudaklarımdaki parlatıcıyı, işaret parmağımla yedirdim. Saçımın düzgün göründüğünden emin olduğumda beyaz kısa şortuma baktım. Her zaman okula aykırı giyiniyordum ki üzerimdeki mavimsi, kolsuz tişörtte bu aykırılığı kuvvetlendiriyordu. Kitaplarımı koyduğum yerden aldığımda kendime son kez baktım ve ruhumun her zaman ki kibirli sesini işittim. “Mükemmelim.

    Okulun bahçesine çıktığımda kendimi hafif esen rüzgâra bırakmak istedim ama bu kadar öğrencinin içinde titanikçilik yapamazdım; üstelik tek başıma hiç olmazdı. Kâğıtta yazan kelimeleri tekrar aklımdan geçirdim. Ormanın içinde beni bekliyordu. Düşüncesiyle bile gülümsediğim büyücünün yanına gitmek için ormana yöneldim. Ağaçlar sanki gizemli bir sonsuzluğa ev sahipliği yapıyormuşçasına etrafını sarıyordu her adımımda. Ormanın iyice içine gitmiş olmalıydı ki yürüdüğüm birkaç dakikada bir yol haritası gibi önüme çıkan ağaç dalları bunun göstergesiydi. Yeşil yaprakların arasında kolayca seçiliyordu bu dallar. Sonunda ormanın iyice içine girmiştim. Karşımdaki ağaca yaslanan, ilk defa birini kıskanmama neden olan erkekti. Bana yaklaşırken gülümsemem iyice artıyordu. “Selam.” Diyerek gülümsedim ve benden neredeyse yedi santim daha yüksekte olan dudaklara ulaşmak için parmak ucumda durup bir öpücük bıraktım. Benim için bunun bile heyecan verici olması eşsizdi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
C. Xlamio Questura
V. Sınıf Atheraux
V. Sınıf Atheraux
C. Xlamio Questura


Mesaj Sayısı : 12

Ormanda Buluşma Empty
MesajKonu: Geri: Ormanda Buluşma   Ormanda Buluşma Kilitt11Cuma Tem. 08, 2011 4:23 pm

    Dudaklarıma bıraktığı ufak öpücükten sonra, yüzümü onunkine yaklaştırdım. ''Selam.'' dedim bir fısıltı kadar kısık sesimle, kollarımı kızın ince beline sararken. Ardından az öncekinden çok daha cüretkar bir şekilde, beni nefessiz bırakmaya yetecek kadar uzun bir süre boyunca öptüm. Sonunda kendimi geri çektiğim zaman, Lorelei'nin tepkisini inceleme ve bu hoş anı belki biraz daha uzatmak için gözlerine bakma ihtiyacı duymadan başımı yukarı, gökyüzüne kaldırdım. Kollarımdaki kızı bırakıp bir kaç adım yana çekildikten sonra, sadece bir saniye kadar güneşin ardında bıraktığı renklere baktım. Hızla başımı Lorelei'ye çevirip heyecanlı bir ses tonuyla konuştum. ''Siz kızlar bu tür şeyleri seversiniz, değil mi?'' Ah, bunu çok sık yapardım. İnsanları kategorilendirmekten bahsediyorum, kendim hariç hemen herkesi.

    Kendimce başarılı olan romantizm denemem aslında beni utandırmıştı. Neden deniyordum, bilmiyorum. Böyle şeylere vakit harcamazdım ben. Net, her şeyin ortada olduğu bir ilişkiyi tercih ederdim. Kız arkadaşımın tüm bunlara yaklaşımını ise bilmiyordum. Belki onunla yeterince zaman geçirmediğimdendi, belki de iyi bir dinleyici değildim. Yaptığım çoğu jesti bir kıza uygun olarak seçiyordum. Herhangi bir kıza göre. Biz erkekler zaten onları ne kadar çözebilmiştik ki birde yaptıklarımda çeşitlilik üretecektim?

    Sonunda, hala onu buraya niye çağırdığımı belirtmediğimi fark ettim ve konuya girişimi ''Her neyse.'' diyerek yaptım. Yere oturup dizlerimi hafifçe karnıma doğru çektikten sonra, elimle yere iki kere vurarak oturmasını işaret ettim. ''Bir konuda yardımına ihtiyacım var.'' dedim sesime yansıyan ciddiyeti bastırmaya çalışarak.

Spoiler:
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lorelei Adorlee
IV. Sınıf Aethraux
IV. Sınıf Aethraux
Lorelei Adorlee


Mesaj Sayısı : 182
Yaş : 28

Ormanda Buluşma Empty
MesajKonu: Geri: Ormanda Buluşma   Ormanda Buluşma Kilitt11Paz Tem. 10, 2011 4:32 pm



    Bıraktığım öpücükten fazlasını aldığımda içindeki duyguları anlatmaya yetecek kadar yaşayacağımı düşünmüyordum. Bir erkeğe ilk defa bu kadar yakın hissediyordum ruhumu. Kalbimin etrafında, duygularımla birlikte dans eden rüzgâr Xlamio’nun benden uzaklaşıp romantikleşme çabalarına giriştiğinde duraksadı. Şimdi ise kahkaha atmamak için kendimi zor tutmuştum. Bu konulara uzak bir erkek için iyi bir romantizm seviyesindeydi ki benim bunları umursadığım söylenemezdi. Ağabeyimin her zaman söylediği gibi, siz kızlar diye hitap ettiğinde kızıyordum belki ama Xlamio’yu değiştirmek bir insanı tekrar diriltmek gibi bir şeydi. İlk defa bir erkeği olduğu gibi kabul etmiştim ki eski erkek arkadaşlarımla geçirdiğim birkaç hafta da, Xlamio ile görüştüğümden fazla görüştüğüm bir gerçekti. Xlamio’nun yaptığı her şey eskilerin tekrarı gibiydi. Tek fark; daha başarısız denemeler olmalarıydı ama beni cezbeden şey de buydu sanırım.

    Beynimin her hücresinde ayrı dans eden düşüncelerimi durduğunda oturduğu yerin yanına vuran Xlamio’ya doğru harekete geçtim. Yanına oturduğumda elimdeki kitapları diğer tarafıma koydum. Kollarımı dizlerimin etrafında doladım. Tüm ciddiyeti ile karşımda duran büyücünün söylediği sözcüklerle kaşlarımı çattım. Hangi konu olduğu önemli değildi ama Xlamio’nun benden bu ciddiyette bir yardım istemesi büyük bir olaydı. Belki de gerçekten önemli bir şeydi. Aklıma gelen olasılıkları beynimin arka bölümüne iterek yerden bir yaprak alıp damarlarına ayırmaya başladım. Huzur vericiydi bu. Hiçbir zaman tamamen doğru bir şekilde damarlarına ayıramamış olmam ise sinir bozucuydu.

    Sessizliği bozmaya niyetli görünmeyen Xlamio’ya baktım ve “Evet?” Tekrar önüme döndüğümde sesime alaycı bir tını yerleşmişti, her ne kadar bunu istemesem de engelleyememiştim. Ciddi görünmek bana göre bir şey değildi. “Senin yardıma ihtiyacın olduğu konuyu söylersen yardım edebilirim.” Sesimdeki alaycılığı yok etmeye çalışmak sonarla doğru daha kolaylaşmıştı ki bu biraz da içimdeki mutluluk kırıntılarının yardımıyla olmuştu. Bu yok olmaya yüz tutmuş alaycı tınıyı neden engelleyemediğimi bilmiyordum ama şu bir gerçekti ki benden yardım istemezdi Xlamio. Böyle durumlarda genellikle o çok yakın arkadaşına koşardı ya da sadece ben böyle düşünüyordum; çünkü onu yardıma ihtiyacı olduğunda hiç görmemiştim. Bu konularda, ilk defa, her zaman kıskandığımı hissetmişimdir. Fakat şimdi bu duygunun önüne geçmeyi başarmıştım… Galiba.

    Rp out:




Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Ormanda Buluşma
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
: God's Gamble : Revenge's Poisionous Game : :: ESTROVAN :: ILLUSTRIST CADILIK VE BUYUCULUK OKULU :: Okul Arazisi-
Buraya geçin: