: God's Gamble : Revenge's Poisionous Game :
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesGiriş yapKayıt Ol





♦ God's Gamble yeni kadrosu ve temasıyla aktif hâle gelmiştir.

♦Toplu msn adresimiz group1062728@group sim.com dur.

♦Avatar boyutu 170x300'dür.

♦ Her üye öncelikle buraya başvurarak RP'sini puanlatmalı, daha sonra ise ırkına karar vererek rütbe seçimini yapmalıdır.

♦ Rütbe edinen üyelerimiz model seçimini yaparak karakterlerinin görünüşlerini belirleyebilirler.

♦Eğer Cadı veya Büyücü'yseniz buradan karakteriniz için bir özel yetenek sahibi olabilirsiniz


♦ Gelecek Postası


Büyücü dünyasından haberler.

♦ Ay Işığı
Vampir dünyasından haberler.

♦ Gizli Geçit
Elf dünyasından haberler.

♦ Dalgaların Fısıltısı
Aquarina Çalkalanıyor!



Ayın rol oyunu. Rol oyunu. {Isimler}

Ayın erkek rol oyuncusu. Isim - Rol oyunu.

Ayın kadın rol oyuncusu. İsim - Rol oyunu.

Ayın düşmanları. Isim & Isim - Rol oyunu.

Ayın çifti. IsimxIsim - Rol oyunu.

Ayın takımı. Isim. {link}




 







 

 Paylaşılamayan.

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Patience Petit
V. Sınıf Atheraux
V. Sınıf Atheraux
Patience Petit


Mesaj Sayısı : 36

Paylaşılamayan. Empty
MesajKonu: Paylaşılamayan.   Paylaşılamayan. Kilitt11Perş. Haz. 30, 2011 2:34 am

Patience Petit & Anechka Novikova
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Patience Petit
V. Sınıf Atheraux
V. Sınıf Atheraux
Patience Petit


Mesaj Sayısı : 36

Paylaşılamayan. Empty
MesajKonu: Geri: Paylaşılamayan.   Paylaşılamayan. Kilitt11Perş. Haz. 30, 2011 2:51 pm

Günler geçmek bilmiyorum Pati için. Yuvası saydığı bu güzelim okuldaydı, ancak ruhu artık buraya ait değilmiş gibiydi. Bu duyguları hissettiği için kendine hayret ediyordu; ancak kendine itiraf etmekte güçlük çekse de, kurtulamadığı bir aşk acısının içinde debelenmekteydi. Dew'i unutmanın bu kadar zor olacağını hiç de tahmin edememişti. Gğn be gün bu aşka daha fazla tutulmuş, ayrıldıkları günden beri doğru dürüst düşünemez olmuştu. Belki de bu takıntının bir nedeni de Anechka'ydı. Dew'in yepyeni sevgilisi... Kendinden epey farklı görüyordu Pati onu. Hiç benzemiyorlardı. Tipi desen, okulda çok daha güzelleri vardı. Dew'in neden bu kızı tercih ettiğine bir türlü anlam veremiyordu. Aynı yatakhanede uyuduğu, aynı masada oturmak zorunda bırakıldığı bu kız uykularını çalar olmuştu. Hırsından neredeyse ölecekti. En çok da bu konuda bir şeyler yapamamak koyuyordu genç cadıya. Ne Dew'le konuşabilmiş, ne de Anechka'ya gerekli tehditlerde bulunabilmişti. Bu yüzden içinde biriken hınç, onu gittikçe daha büyük bir depresyona sürüklüyordu. Ortak salonda yalnız başına oturmuş tırnaklarını kemiriyordu. Oturduğu tek kişilik koltuk grilere bulanmış, kadife bir koltuktu. Kadifeden pek hoşlanmazdı Pati, şeftaliye de dokunamazdı; huylanırdı. Ama şimdi daha mühim sorunları olduğundan, tenindeki rahatsız batmayı da hissetmiyordu. Aslında kafasında hiçbir plan olmamasına rağmen, bu işi bugün bitirmeyi planlıyordu. Öfkesi gözünü o kadar bürümüştü ki, mantıklı hareket edemiyordu. Dew'in o nce dudaklarını, kurşun bakışlarını, narin dokunuşlarını yeniden kendinden bulabilmek için her şeyi verirdi. İlişkileri Pati'nin hırçınlığı yüzünden bitmişti. Onu en çok üzen de buydu; terk edilmek. Kibirli bünyesi, bunu sineye çekecek bir insiyatif kullanmazdı elbette.

Boş ortak salon gündüz ışıklarını henüz içeri alıyordu. Bu denli tenha olmasının nedeni de henüz kimsenin uyanmamış olmasıydı elbette. Pati ise bunu yatakhanede yapmayacaktı. Eğer bir kavga çıkartacaksa, bunu herkesin duyacağı bir yerde yapmayı planlamıştı. Elinde yeterli koz vardı. Geçen hafta Matt'le Anechka'nın koridordaki "çok romantik" dakikalarına tanık olmuştu. Film misali çarpışmalar, birbirlerinin üstünde yere kapaklanmalar, bunların peşisıra gelen romantik bakışmalar... Mide bulandırıcı olmasına rağmen, okuldan bir sürü kişinin de bulunduğu o koridorda, bir sütunun arkasına gizlenip izlemişti Pati. Belki de onu bugün harekete geçmek için gaza getiren gelişme de buydu. Bu gelişmeye güveniyordu, haklı olduğu konusunda hiçbir şüphesi yoktu. Bu küçük sürtüğün, Dew'in canını yakmasına izin veremezdi. Bu bir çeşit vazifeydi artık, olay intikam hırsını çoktan aşmıştı. Duvaraki iri, yuvarlak saati kontrol etti. Birazdan insanlar henüz uyanamamış gözleriyle buraya hücum edeceklerdi. Pati harekete geçtiğindeyse, herkes merakla onları dinleyecekti ve her şey hedeflediği gibi giderse, Anechka'nın foyası ortaya çıkacaktı. Çuvallamayacağını umuyordu. Bu öfke onu bir şekilde başarıya götürmeliydi.Yatakhaneden çıkan birkaç kızın, bir de moron bir küçük sınıf oğlanın ardından; kraliçe hazretleri görünmüştü. Anechka kavga edecek kadar dinç görünüyordu. Pati'nin aksine, cübbesini giymiş, saçlarını taramış ve toplamış, yeterince uyanmıştı. Pati ise üzerine geçirdiği mavi sabahlık, ayağında pofidik terliklerle güneş doğmadan önce gelmişti buraya; kıvırcık saçları her zamankinden de kabarıktı, göz altları uykusuzluktan hafifçe gölgelenmişti. Pati'nin oturduğu koltuğun sırtı yatakhane çıkışlarına dönük olduğundan, kimse onu fark etmemişti. Anechka salon çıkışına doğru ilerlerken ani bir kararla "Hey, Anechka." diye seslendi. O kadar heyecanlanmıştı ki sesi titremişti. Yine de gömüldüğü koltuktan kalkmıyordu. Kolları koltuğun tahta yanlarına sabitlenmiş gibiydi. Ayaklarını önündeki meşe sehpaya uzatmıştı. "Matt'le çok mutlu görünüyordunuz o gün. Madem öyle aşk dolu anlara meraklısın biricik Matt'inle, neden Dew'in yakasından düşmüyorsun?" "Dew'imin" dememek için kendini zor tutmuştu. İyi de etmişti, çünkü Anechka'nın surat ifadesine bakılırsa, bu kavga uzun olacaktı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Anechka Novikova
V. Sınıf Atheraux
V. Sınıf Atheraux
Anechka Novikova


Mesaj Sayısı : 256

Paylaşılamayan. Empty
MesajKonu: Geri: Paylaşılamayan.   Paylaşılamayan. Kilitt11Cuma Tem. 01, 2011 4:44 pm

    Anechka üzerine düşen güneş ışınlarından rahatsız olmuş, cam kenarındaki yatağında doğrulmaya çalışıyordu. Neredeyse her akşam perdeleri çekmeyi unutuyor, sabahları alarmı bile çalmadan ayakta oluyordu. Sağına doğru dönüp yatağına bitişik olan ahşap sehpadan saatini aldı, alarmı ötmeye başlamadan arkasındaki çıkıntıyı ittirip kapattı. Ağır hareketlerle yatağından sarkarak el yordamıyla beyaz, yumuşak terliklerini bulup ayağına geçirdi ve her zamanki gibi yere düşmüş olan yatak örtüsünü fark edip kaldırdı. Şimdi neden her yerinin ağrıdığını algılayabiliyordu, gece soğuktan resmen donmuştu çünkü. Sıkıntıyla iç geçirerek kendini banyoya attı.

    Saçları birbirine girmişti ve An’e göre bir hayli zamanını alacakmış gibi gözüküyordu. Derin bir nefes alarak erkenden uyanabilmiş olmasına şükretti, içeri geçip makyaj çantasını kaptı ve dönerken de çekmecesinden tarağını almayı ihmâl etmedi. İşte, yine aynanın karşısındaydı, sırf Devyn onu beğensin diye mi uğraşıyordu? Yoksa kendisi için mi? Anechka karar veremiyordu ama her iki şekilde de güzel görünmeyi istiyordu zaten.

    Aradan geçen yarım saatten sonra artık hazırdı, aynada son bir kez kendini kontrol ederek görüntüsünden tatmin olmuş bir şekilde elindeki eşyaların bir kısmını çantasına bir kısmını da baş ucundaki çekmecelerden birine bıraktı. Aşağı inip Dew’i bulacak ve sonra da sevgilisiyle birlikte kahvaltıya inecekti. Tabii daha sonrası hiç eğlenceli olmayacaktı çünkü Anechka ve Devyn’in derslerinin birçoğu ortak değildi. Birbirlerini pek sık göremiyorlardı, gerçi An Matt ile olanlardan sonra çocuğun yüzüne bakarken ufak bir suçluluk da hissetmiyor değildi hani. Bir şey yaşamamışlardı ancak Matt’in kendisine bu kadar yakın olmasından o an zevk almış sonrasında ise o zevk yerini mahçubiyete bırakmıştı. Yaşanıp bitmiş şeyler üzerine konuşmayı sevmezdi An, Dew’le geçmişine bir çizgi çekmiş yeni bir başlangıç yapmıştı. Bunun mahvolmasına izin veremezdi. Hem zaten Matt’le çarpışmadan önce aklının ucuna geliyor muydu o çocuk? Hayır. Peki şimdi neler hissediyordu bu konuda? Hiçbir şey. Eh, sorun yoktu o zaman Anechka için.

    Kafasındaki düşüncelere bir son vermek için uğraşırken ortak salona dek geldiğini fark etti ve arkasından gelen titrek sesle irkildi. Sesin sahibini elbette ki tanıyordu. O kızdan nefret ediyordu, kendini bir halt zanneden Petit. Evet, Anechka okuldaki birçok kızdan hoşlanmazdı zaten ve bunun tek ve geçerli bir sebebi vardı: Nikolai Devyn Dratshev. Çocuğun mazisi o kadar kalabalıktı ki An nereye baksa onun eski sevgililerinden biriyle karşılaşıyordu. Bu durum onu çıldırtabilirdi evet ama çocuk An’i o kadar çok seviyordu ki böyle gereksiz tartışmalarla ilişkilerini yıpratmak istemiyordu kız. Düşüncelerinden sıyrılarak arkasını döndü, kabarık kıvırcık kız gece boyunca o koltuğa tünemiş gibi gözüküyordu. Anechka onun gerçekten de hareket edip etmediğini merak etti. Ayrıca sevgilisinin zevksizliğine de inanamıyordu, Dew’in sonunda Anechka’yı bulması gerçekten büyük bir şanstı. Şaka bir yana Devyn öyle mükemmeldi ki asıl Anechka kendisi adına seviniyordu. Gülümsemesini bastırmaya çalışarak kızın tehtitlerine kulak asmamayı tercih etti, tam gülerek yoluna devam edecekti ki kızın son söylediklerinde “Dew” kısmında yaptığı vurgulama dikkatini çekmişti. Hışımla arkasını dönerek özenle topladığı saçlarının dağılmasına sebep oldu. “Sen ne dediğini duyuyor musun Petit? Bu ne cüret.” Ses tonunu sakin tutmaya çalışıyor, etrafında kalabalık istemiyordu. Fakat karşısındaki dişinin ne yapmak istediği gözlerinden rahatlıkla okunabiliyordu. Sonuçta o da bir Atheraux’tu ve karakterini bilmek için beynini okumak gerekmiyordu. An dudaklarına dek gelen fakat oradan çıkmasına izin vermediği hakaretleri durdurmakta gerçekten zorlanıyordu, bu ahmak kimdi ki onu tehtit edebiliyordu? Ah tanrıça aşkına, sabah saçlarıyla yarım saat kadar uğraşmıştı şimdi böyle bir kız için dağılmasına göz mü yumacaktı? Fiziksel bir kavgaya girmek hiç istemiyordu. En azından şimdilik.

    Söylediklerine dikkat et kıvırcık, beni tanımıyor olabilirsin ama emin ol daha yakından tanımak da istemezsin. Kiminle ne yapacağım beni ilgilendirir.” Kızın konuşmasına fırsat vermeden hararetle devam etti, “Sevgilimden uzak dur.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Patience Petit
V. Sınıf Atheraux
V. Sınıf Atheraux
Patience Petit


Mesaj Sayısı : 36

Paylaşılamayan. Empty
MesajKonu: Geri: Paylaşılamayan.   Paylaşılamayan. Kilitt11Ptsi Tem. 11, 2011 1:37 am

Ona kıvırcık mı demişti az önce? Bu kız tam bir budalaydı, artık daha ötesini düşünemiyordu Pati. Tehditinin büyüklüğüne rağmen onunla böylr konuşmaya cesaret edebildiğine göre, kafasında birçok tahta eksik olmalıydı. Dew'le hala konuşabiliyor olsaydı keşke. Keşke sadece dost olarak bile onun kulağına bir şeyler fısıldama hakkını muhafaza etmeyi becerebilseydi. Öylesine kötü bir ayrılık olmuştu ki onlarınki, Dew'le değil iki kelime etmek, göz göze gelmeyi bile başaramıyordu. Köklü sayılacak bir ilişkileri vardı. Bu Anechka denen sürtükten önceki tek gecelik aiklardan sayılmazdı Pati. Dew'le aşk denebilecek kadar tutkulu bir ilişkileri vardı. Ancak terk edildi Pati. Ve bunu kendine yediremiyordu. Her gece Dew'i düşünürken, koridorlarda kokusunu duyduğunda gözleri duyarken, aynı sınıfta aynı havayı soluduğunu bilirken buna katlanmakta güçlük çekiyordu. Ve bütün bunlar yetmemiş gibi, Novikova'yla baş etmek zorundaydı. Bu kız Dew'in okuldaki bütün eski sevgilileriyle tartışmayı kendine görev edinmişti. Onları hemen yıldırmış olabilirdi; ama Pati onlardan biri değildi. Sadece unutulmuş bir kırık değildi. Bu yüzden biraz daha saygıyı hak ediyordu. Bu yüzden sırtını dikleştirdi. "Uzak mı durayım? Biliyorsun, ben o hakaret edip yıldırdığın onlarca kızdan farklıyım. Hangi birinden koruyacaksın Dew'i Novikova?"

Sözcükler ağzından çıkarken dudakları yanıyordu adeta. Gözlerinden kıvılcımlar çıkıyordu. Şu an tek görebildiği Novikova'nın iğrenç benliğiydi. Ortak salonda onlardan başka kimsenin sesi çıkmıyordu; ancak öğrenciler duvar diplerindeki koltuklara yerleşmeye başlamışlar, bu kız kavgasına kuşlak kesilmişlerdi. Pati konuşurken bir türlü yerinde duramıyordu, oradan oraya yürüyüp duruyordu. Elleri titremeye başlamıştı. Bunların hiçbiri sağlıklı değildi. Bir sinir krizi geçirmekten öyle korkuyordu ki şu an. Tam tüm cesaretini toplayıp Novikova'ya çıkıştığı sırada tüm kozları onun eline vermekten delicesine korkuyordu. Bir başka korktuğu nokta da o anda Dew'in içeri girip Novikova'yı savunmasıydı. Böyle bir durum olursa Pati ne yapacağını kesinlikle kestiremiyordu. Bir daha hiç toparlayamamak üzere dağılması muhtemeldi. Şu an Dew'i görmeye bile dayanabileceğinden emin değildi. Onun bakışlarını o kadar özlemişti ki, bünyesinde nasıl bir etki yaratacağını kestiremiyordu.

 "Matt'i de kullanıyorsun." diye hırladı kıza.  "Seni tanımaktan korkmuyorum, dahası umrumda da değil. İğrenç birisin. Bunu her geçen gün daha fazla kanıtlıyorsun işte." dedi barbie bebeğe (!). Onun pörtlek gözlerinden ayırmıyordu gözlerini. O makyaj mucizesinden ayırmıyordu. Bir an için üzerine hamle etti, ancak bu gücü kendinde bulamadı ve vazgeçip dakikalardır umutsuz adımlarla çiğnediği İran halısına geri döndü. O hareketlenince ortak salon ahalisinden mırıltılar yükselmişti. Pati onlara bakmamakta ısrarcıydı. Haklıydı, bu yüzden zerre kadar utanmıyordu. İnsanların onun hakkında ne düşündüğünü hiçbir zaman önemsememişti, hele şimdi umrunda bile değildi. Tek istediği hırsını almaktı. Hatta hedeflediğinden daha yüksek bir başarı olarak, Dew'i bile geri alabilirdi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Paylaşılamayan.
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
: God's Gamble : Revenge's Poisionous Game : :: ESTROVAN :: ILLUSTRIST CADILIK VE BUYUCULUK OKULU :: Aethraux Binası-
Buraya geçin: